İhsan Yılmaz, köşe yazısının bir kısmında, Eceabat Belediyesi’nin şair Ece Ayhan ismine düzenlediği hikaye ve şiir yarışı yapmasını ve bu yarış için bildiri yayınlamasını “Ece Ayhan’ı anlamadan ismine ödül düzenlenir mi” başlığı ile yazdı.
İhsan Yılmaz’ın ilgili kısmı şu formda:
“Çanakkale Eceabat Belediyesi şair Ece Ayhan ismine bir hikaye ve şiir müsabakası düzenlemiş. Son müracaat tarihi 20 Ağustos olan müsabakanın iştirak şartlarını sıralayan bir de bildiri hazırlanmış.
Maddelerden ikisi şöyle:
“Yapıtlar Türkçe dilbilgisi ve yazım kurallarına uygun hazırlanmalıdır.”
“Yapıtlar ulusal ve manevi pahalara, genel ve üniversal ahlak ile insanlık unsurlarına uygun olmalıdır.”
Modern Türk şiirinin ustalarından Ece Ayhan için açılan bu yarış edebiyat dünyasında bir tartışmayı da başlattı.
Hayatı boyunca edebiyat müsabakalarına karşı çıkmış bir şair ismine yarış düzenlemek anısına hürmet göstermek midir? Müsabaka şartnamesine ulusal ve manevi pahalara, genel ve kozmik ahlak prensiplerine uygunluk üzere bir unsur koymak için şiirlerinden tek bir dize bile okumamış olmak gerekir.
Türkçe dilbilgisi ve yazım kuralları hususuna ise hiç girmeyeyim. Şiirin ‘cehennet’tini yazan birine nasıl açıklarız bunu?
Kısaca Ece Ayhan şiiri ‘karadır abiler’.
Ödül vermeye kalkmadan evvel oturup bir okusaydınız.
Ece Ayhan 12 Temmuz 2002’de, 71 yaşında vefat edince Eceabat’ın Yalova köyünde annesinin yanında toprağa verilmişti.
Memleketinde ismine sahip çıkılması hoş bir davranış kuşkusuz. Bunun için pek çok şey yapılabilir. Mesela çocukluğunun geçtiği ve daha sonra bir müddet annesiyle yaşadıkları konut büsbütün yok olmadan korunabilirdi.”
Çanakkale Eceabat Belediyesi’nin yayınladığı müsabaka bildirisi