CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Kanaat Başkanları Buluşması’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, “Sandığa gideceksiniz oy kullanacaksınız. Yaptığım davet şudur. Elinizi vicdanınıza koyun oyunuzu o denli kullanın. Olay bir Türkiye olayıdır, bir parti olayı olmaktan çıkmıştır artık” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyle:
Daha evvel gelmiştim Sincan’a, muhtar arkadaşlarla bir toplantı yapmıştık. Anayasa değişikliğinden önceydi. ‘Bu değişiklik çıkarsa ülke büyük meselelerle karşılaşır’ demiştim. Sonunda malum bugünkü sistem kuruldu. Bu sistemden kim faydalı kim ziyanlı?
Esnafa yararı oldu mu? Sürücüye bakalım, onlara bir yararı oldu mu? Onlar da ziyan ediyorlar. Konut bayanlarına bakalım. Mutfaklarda yangın var. Apartman görevlilerine bakıyorum. Onlar da hayatlarından şad değiller. Çiftçinin durumu nedir diye bakıyorum. Çiftçinin sesi ayyuka çıkmış nesini anlatayım? Endüstrici önümüzü göremiyoruz diyor. Üniversite mezunlarına bakıyorum. Bir anne baba evladını üniversiteye daha âlâ hayat kaidelerine kavuşsun diye. Boğazından kesiyor evladını okutuyor. Çocuk üniversiteden mezun işsiz. Bir konutta bir işsiz varsa o konutta huzur yoktur. Hangi belediye liderinin önüne giderseniz binlerce işsiz dilekçesi var. Demek ki bu tertip onlara da yaramadı.
‘TÜRKİYE’DEN MİLYON DOLARLARI ABD’YE GÖNDERİYORLAR’
Bu sistem kime yaradı? Ben dilimin döndüğü kadar anlattım fakat yaşayarak öğreniyoruz artık. Sarayda oturanlar keyifleri yerinde, hiçbir kaygıları yok onların. Çocukları işsiz değil. Paralarla, dolarlarla oynuyorlar. Türkiye’den milyon dolarları ABD’ye gönderiyorlar. Gökdelen kuruyorlar. Neymiş öğrenci yurdu. Manhattan, dünyanın en değerli yeridir. Dünyalığını neden Manhattan’da gökdelen dikerek yapıyorsun? ABD’de neden çiftlik alıyorsun? Demek ki onların durumu güzel her şey tıkırında.
Sizin evlatlarınız işsizken onların evlatları 5-6 yerden maaş alıyorlar. Bu adalet midir? Bu tertibi kim değiştirecek? Beşli çete… Gidiyorsunuz, adamı buluyorsunuz, gel sana bu işi vereceğim diyorsunuz. İhaleyi boş ver, sana veriyorum diyorum. ABD’den, Avrupa’dan para bul, hazine olarak ben sana garanti olacağım diyorsun. Ben sana dolar verdim ancak ben sana gelir garantisi vereceğim diyor. 12 milyon dolara iş yapıyor, 59 milyon dolarlık garanti veriliyor. Aklın alacağı şey değil. Bir tüccar dükkan açarsa ya ziyan eder ya kar eder dimi, burada ziyan etme bahtı sıfır. Kar ise fevkalâde. Enflasyon farkı da veriliyor. İş Türkiye’de, müteahhit Türk neden Amerikan doları? Olur ya Kılıçdaroğlu gelirse bunları elimizden alırsa ne olur diye düşünerek İngiliz mahkemeleri yetkilidir diyorlar mukavelede. Ben Sincanlılara kelam veriyorum. İster İngiliz mahkemeleri, ister Amerikan mahkemeleri, ister Papua Yeni Gine mahkemeleri olsun bu milletin hakkını, hukukunu onların burnundan fitil fitil getireceğim. Sanıyorlar ki biz bunu teslim edeceğiz onlara. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormazsam ben neden siyasi yapıyorum. Beni onlardan ayıran ben kul hakkı yemem, yolsuzluk yapmam. Ben adaletli davranırım, onlar adaletsiz davranıyorlar.
‘OLAY BİR TÜRKİYE OLAYIDIR’
Oturup düşünmemiz lazım. Memleket hepimizin memleketi. Sorun hepimizin sorunu. O vakit bu sorunu demokratik yollarla çözmemiz lazım. Sandığa gideceksiniz oy kullanacaksınız. Yaptığım davet şudur. Elinizi vicdanınıza koyun oyunuzu o denli kullanın. Olay bir Türkiye olayıdır, bir parti olayı olmaktan çıkmıştır artık. Yazık değil mi bu memlekete? Bizim dedelerimiz, babalarımız Ulusal Kurtuluş Savaşını verdiler. Osmanlı’nın borcunu sonuna kadar ödediler. Hiçbir vakit gidip ülke ülke gidip para dilenmediler. Artık bir bakıyorsun Katar’da, bir bakıyorsun Suudi Arabistan’da. Türkiye bu duruma hiç düşmemişti. Yalvarmakla, yakarmakla para mı istenir? Para istersen o sana talimat verecek demektir.
İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR
İşin özeti, hepimizin sorumluluğu var. Benim sorumluluğum sizden daha fazla ben bunu da biliyorum. Toplumun her kesitiyle oturup konuşuyorum. Bizim yanlışlarımız da, eksiğimizde var. Ben bu millete doğruyu söyleyeceğim her vakit. Eksiğimiz var mıydı? Vardı. Kusurumuz var mıydı? Vardı. Yanlışımız var mıydı? Vardı. Artık yanlış yapmamaya, milletin sesini dinlemeye, kucaklaşmaya açıkça tabir edeyim toplumun her kısmıyla helalleşmeye gidiyoruz. Hiç kimsenin kimliğini, inancını, ömür stilini siyasete materyal etmiyoruz. Bizim iki kırmızı çizgimiz var bayrağımız ve vatanımız. ( HABER MERKEZİ)