Antalya’da İlim ve Kültür Derneği’ne ilişkin öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan İhsan Güney’in 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’u katlettiği cinayete ait yeni bilgiler ortaya çıktı.
Gazeteci İsmail Saymaz, basına kapalı olarak devam eden davanın iddianamesinde tarikattan kelam edilmemesi de dikkat çekti.
Saymaz’ın yazısından bir kısım şöyle:
“Nakşibendilerin İskenderpaşa koluna bağlı Antalya İlim ve Kültür Derneği’ne (Alim – Der) ilişkin kaçak öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan İhsan Güney, 7 Aralık 2021’de üniversiteli Mehmet Sami Tuğrul’un başını satırlara keserek öldürdü.
Bu yabanî cinayet işlenir işlenmez, derhal saklılık kararı alındı.
Soruşturma belgesi kamuoyundan kaçırıldı.
Artık öğreniyoruz ki…
Halbuki Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Ocak 2022’de katil İhsan Güney hakkında iddianame düzenlemiş. Dava Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmış. Birinci duruşma 18 Mart’ta görülmüş. Yargılama basın kapatıldığı için altı aydır dışarıya bilgi sızmamış!
İDDİANAMEDE NE TARİKAT VAR, NE DERNEK
İddianamede, cinayetin yurtta işlendiği kabul edilirken, Alim-Der’in ismi ve Hak-Yol’a bağlı olduğu bilgisi saklanıyor.
İddianamede Tuğrul ile Güney ortasında hasımlığın bulunmadığı ve katilin sadece öldürmüş olmak için öldürdüğü söz edildi. Cinayeti canavarca hisle gerçekleştirdiği sonucuna varılarak, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Mahkeme ayrıyeten yargılamayı basına kapattı.
Yasak için münasebet gösterildi:
“Olayın gerçekleşme formu ve içeriği de dikkate alınarak, maktul ile ailesi açısından bireylerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacak nitelikte olmakla bu konuları önlemek hedefiyle…”
Alim – Der’e bağlı kaçak yurtta işlenen cinayeti kamuoyudan kaçırmak için yargının seferber olduğu görülüyor. Çabanın tek münasebeti var:
Yurt, ‘Hak-Yol’ diye bilinen İskenderpaşa tarikatına bağlı olduğu için!
Bu doğrultuda zımnilik kararı alındı.
Alim-Der’in ismi ve Hak-Yol’a bağlı olduğu bilgisi saklandı.
Yargılama basına yasaklandı.
İktidarla yaptıkları işbirliğinden dolayı HSK başta olmak üzere yargıda köşe başlarını ele geçiren Hak-Yol’cu savcı ve yargıçlar yetkilerini, bir vakitler yetiştikleri yurtlarda işlenen bir cinayetin evrakını gizlemek için kullanıyorlar.
Onların “Hak yol” dediği, Türkiye için çıkmaz sokak…
Hiçbir kuvvet bizi bu çıkmaz sokakta işlenen cinayeti yazmaktan alıkoyamayacak.” (HABER MERKEZİ)