İsrail-Hamas ortasındaki savaş 16’ncı günde de devam ediyor.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” ismiyle kapsamlı taarruz başlattı.
Buna karşılık İsrail’in başlattığı ‘Demir Kılıç’ operasyonu ile çatışmalar savaşa dönüştü.
Tüm dünya kaygılı gözlerle bölgedeki son gelişmeleri takip ederken Sabah Gazetesi muharriri Kerem Alkin bugünkü yazısında savaşın ne vakit biteceğine dair ipuçları verdi.
Kerem Alkin’in yazısı şöyle:
“Küresel ekonomi-politik sistem 1950’de, Soğuk Savaş ile birlikte, başlamış olan 3. ‘Yüzyıl Savaşları’nın içinden geçiyor. 1750 Sanayi İhtilali ile başlayan ve bir tarafta teknolojik ihtilallerle, başka tarafta kömürden petrole geçişin birinci adımları ile sonuçlanan Amerika İç Savaşı ile Sanayi İhtilali’nin başlangıcını temsil eden 1. ‘Yüzyıl Savaşları’nın başlangıcında, Çin, Hindistan, Pakistan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde yer aldığı ‘3. Dünya’, dünya mal ve hizmet üretiminin yüzde 73’ünü gerçekleştirmekteydi. Avrupa’nın dünya üretimindeki hissesi yüzde 23,2, ABD’nin ise yalnızca yüzde 0,1’di. Yalnızca bir yüzyılda Avrupa dünya mal ve hizmet üretiminde hissesini yüzde 62’ye, ABD ise yüzde 23,6’ya çıkardı. 3. Dünya’nın hissesi ise yüzde 11’e geriledi. 1. ‘Yüzyıl Savaşları’nın dönüm noktaları 1757’de Britanya İmparatorluğu’nun Hindistan’ı işgali ve 1776’da ABD’nin kurulması idi.
2. ‘Yüzyıl Savaşları’ 1850 ile 1950 ortası Britanya İmparatorluğu’nun ‘Kapitalist Sistem’in liderliğini elde etmesi ve kaybetmesi sürecidir. ‘Buhar ve Elektrik Devrimleri’nin de yaşandığı bu devirde, köleliğe dayalı rekabetin sona erdirilmesine şahsen Britanya ve Fransa önderlik etti. Tıpkı iki ülke, 1839- 1842 ortası 1. Afyon Savaşı sonrasında, 1858-1860 ortası 2. Afyon Savaşları’nda Çin’i de dize getirdiler ve Hindistan’dan sonra Çin de dünya üretimindeki hissesini kaybetti. O denli ki, 1878’den 1978’e, bir yüzyılda Çin’in dünya üretiminde hissesi yüzde 2’ye çöktü. Köleliğin kaldırılmasına direnen ABD’deki güney eyaletleri Britanya ve Fransa’nın mali ve askeri dayanağını alan Kuzey eyaletlerine yenildiler. Endüstrileşmenin önderi Britanya kapitalist sistemdeki liderliğini de ilan etmiş oldu. Lakin, mali çöküşüyle birlikte yitirdiği askeri güç, 2. Dünya Savaşı sonunda liderliği de kaybetmesine sebep oldu.
3. ‘Yüzyıl Savaşları’ periyodunu ise ikiye ayırmamız gerekiyor. 1. 50 yıllık periyot ABD’nin Kapitalist Sistem ve 2. Dünya Savaşı sonrası kurduğu ‘Küresel Sistem’de mutlak hakim olduğu bir devir olarak geçti. Lakin, 2000 ile 2050 ortası süregelen 2. 50 yıllık periyot ABD açısından birçok zorluğa sahne oluyor. 1750 başlarında dünya iktisadının yüzde 75’ini temsil eden ‘3. Dünya’, 2010 itibariyle yükselen ‘Küresel Güney’ olarak, bir defa daha güçlenmiş olarak dünya sahnesinde. O denli ki, Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Meksika, Türkiye ve Endonezya’dan oluşan E7 Kümesi 1995’de G7 Kümesi’nin yalnızca yarı büyüklüğünde iken, 2015’de eşitlendi ve 2050’de E7 G7’nin iki katına ulaşmış olacak. Bunun manası, 3. ‘Yüzyıl Savaşları’ sonunda ABD’nin ‘Kapitalist Sistem’in ve ‘Küresel Sistem’in önderi olamayacağı gerçeği. 3. ‘Yüzyıl Savaşları’nın nasıl sonuçlanacağını ise Hindistan ve Türkiye şekillendirecek.
Bugün Orta Doğu ve Afrika’da şahit olduğumuz, ciğerimizi dağlayan, kalbimizi parçalayan, ‘insanlığın’ ayaklar altına alındığı tablonun özü de budur. ‘Kovid-19’ ve Rusya-Ukrayna Savaşı, iki ‘siyah kuğu’nun sebep olduğu ana ve artçı şoklar, 2020-2050 ortası bu güçlü sürecin son etabının ‘hayli ağır’ geçeceğini gösteriyor. Ülkelerin ‘stratejik özerklik’ kavramı doğrultusunda, savunma, güç, besin ve su, kritik mineraller, dijital teknolojiler üzere stratejik alanlarda kendine yetebilen iktisat olma imkan ve kabiliyetlerini tahkim etmeyi hızlandırmaları gerektiğine de işaret etmekte. Bu nedenle, 2050 ile 2150 ortası karar sürecek 4. ‘Yüzyıl Savaşları’ sürecinde, Avrasya’yı ‘Türkiye Yüzyılı’ ile kucaklamak, bulunduğumuz coğrafyaya kalıcı barış ve kalkınma manasına da gelecek.”
