Ve nihayet beklediğimiz an geldi ve Erşan Kuneri gösterime girdi. Mevzu Cem Yılmaz’ın yaptığı bir iş olunca tabi ister istemez ‘Bitti, güldüremiyor, olmamış’ diyen sinema eleştirmenleri tekrar türedi. Tabi 30 yıldır kapalı gişe oyun oynayan ustanın bu oyunu hiç konu bahis olmaz lakin bahis sinema üzerine yaptığı bir işe gelince muhalif sesler çabucak ortalığı velveleye verir.
Valla çok hoş olmuş Erşan Kuneri. Güldürüyor, eğlendiriyor, şenlendiriyor daha ne olsun. Beni en çok gururlandıran sanırım 180 ülkede gösterime girmiş olması. 180 ülkede evet kimi lokal espriler çeviri olmayacak lakin dünya vatandaşları biz Türklerin bu türlü harika işler çıkardığına şahit olacak.
Cem hoca benim rol modelim. Şayet çocukluğumda Bir Tat Bir Doku’yu izlememiş olsam eminim şu an mizah yazma uğraşısı içinde bulunmazdım. Eminim benim üzere birçok gencinde rol modeli, çocukluk kahramanı Cem Yılmaz’dır. Yiğidi öldür hakkını yeme derler, hala bu kadar ısrar etmesi hala bu kadar bir şeyler denemek için çabalaması bile onun yiğitliğinin göstergesi.
Herkesin kolaya kaçıp tutan bir şey üzerinden senaryolar üretip, kıssalar yazdığı günümüzde Cem Hoca daima yeni bir şey deniyor ve birinci başta dudak bükenler birkaç sefer izledikten sonra ‘Hadi canım sende’ diyerek tebessüm ediyor. Örneğin Pek Yakında’yı tekraren izlememe karşın geçen hafta tekrar izlerken ‘Latte kattım ağam’ repliğine tutuldum bu kere de. Elimde bardak ‘Latte kattım ağam’ diyerek geziyorum. Hele bi düşünün derim gün içinde kullandığımız kaç repliğin sahibi Cem Yılmaz farkında mısınız?
Demem o ki Cem Yılmaz şahane bir iş çıkarmış. Oyuncular efsane oynamış. Hele hemşerimiz, gururumuz Çağlar Çorumlu. Kooperatif Kemal’de oynadığı Nazlı rolüyle karnıma kramplar soktu. O yüzük atma sahnesinde kullandığı tabir yeminle babaannemin ben kızdırınca söylediği birinci söz. İnşallah daha yeterli yerlere gelir, başarısı daim olur gurur kaynağımız Çağlar Çorumlu’nun.
Ha unutmadan ekleyeyim. Tam sıkılıyor muyum dediğiniz anda 12 başka karakterle oyuncuyu selamlayan Can Yılmaz devreye giriyor ki o anda sinemaya tekrar kilitleniyorsunuz. Biz Can hocanın saniyelik rollerinin ömürlük hafızada kalmasına alıştık artık. Burada Olan Burada Kalır hayranı olarak bir notum olacak. Sayın Zafer hocam, lütfen artık Cesi’yi kucağınıza alıp emekliye ayrılın. Ve lütfen, el vermek deriz biz el verin ve kenardan Can hocayı izleyin. Biz Can hocayı Oscar halısında yürümeden otomobilini parkeden valeye bahşiş tokalarken görmek istiyoruz. Lütfen. Latife bi yana Allah uzun ömür versin de iki değerli ustayı senelerce ekranda izleyelim.
İşin özü Cem Yılmaz üzere bir pahayla birebir vakitte yaşadığım, tıpkı gökyüzüne baktığım, tıpkı güneşte ısındığım için kendimi şanslı hissediyorum. Bir ömür sıhhat, memnunluk ve muvaffakiyetleri en samimi ve gerçek hislerimle diliyorum. Düzgün ki varsın Cem hocam.
Efendim madem sinemadan bahsettik daha evvel yazmış olsam da çok sevdiğim yaşanmış bir sinema kıssasıyla bu haftayı kapatayım. Herkese keyifli ve huzurlu hafta sonları dileyerek huzurlarınızdan çekiliyorum.
Yıllardır evli olan Hacer abla ile Murteza amca akşam yemeğini yedikten sonra kendilerini dışarıya atıyor. Biraz yürüyüp döneceklerken Hacer abla eşinin koluna girip çekiştiriyor.
– Herif 22 yıllık evliyiz beni sinemaya bi defa götüremedin.
– Ne yapacaksın hanım orada, karanlık bir yer derler
– Olsun herif gidelim ne olur deyince Murteza amca dayanamayıp hanımını sinemaya götürüyor. İçeri girip zindan üzere karanlıkta oturup sinemanın beklemesini başlıyorlar. Neyse sinema başlıyor beş on dakika geçiyor Murteza amca:
– Hanım benim karın göz şişti, bir kuş uçursam mı sanki
– Uçur herif baksana etrafta kimse yok deyince Murteza amca hafif yana kayıp yelleniyor. Tabi karanlıkta kimseyi görmediklerinden Murteza amca arsızlığı yeterlice ele alıyor. Üç beş kere daha tıpkı muhabbet geçiyor. Murteza amca tekrar hanımına:
– “Hanım bir kuş daha uçurayım mı” deyince geriden omzuna bir el üç kez vuruyor.
– Dayı dayı. Bir kuş daha uçurursan o kuşun yuvasını dağıtacağım haberin olsun
Haftaya görüşmek üzere sevgi ve hürmetlerimle hoşçakalın.
Gurur Düzyatanlar