Gazeteci Tolga Şardan T24’deki köşesinde FETÖ soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen mülki yönetim amirleri ortasında kayyum belediye başkanlığı yapmış kaymakam ve vali yardımcılarının da olduğunu yazdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile eski AKP milletvekili Mehmet Metiner ortasında 18 Temmuz 2020’de bakanlık bürokratlarının FETÖ üyeliğiyle ilgili bir tartışma yaşanmıştı.
“BEN GETİRMİŞSEM İHANET EDİYORUMDUR”
Mehmet Metiner’in “FETÖ’cüler vazifeye getiriliyor” kelamları üzerine Süleyman Soylu canlı yayına bağlanmıştı.
“Başında olduğum bakanlığı ilgilendiren birkaç kıymetlendirme yapıldı. Bu değerlendirmelere bir yanıt vermezsem hem kendimize haksızlık hem bugün büyük uğraşlar veren bu kuruma ve hükümetimize bir haksızlık olarak görüyorum” diyen Süleyman Soylu, şunları söylemişti:
“Ben FETÖ çabasının nasıl yürüdüğünü bilen insanlardan bir tanesiyim. Bizim vazifeye getirdiğimiz kimse yok. Ben düzgün yaşayan bir adamım. Bu türlü sağın solun lafları ile iş yapacak bir adam değilim.
Ben hükümetimizin siyasetlerini yürüten bir beşerim. Bu laflar benim ağrıma masraf. Hayatı risk içerisinde olan bir adamım.
Bir tek FETÖ’cüyü misyona getirmişsem ve bu söylenmiyorsa bu ülkemize ihanettir. Ben getirmişsem ben ihanet ediyorumdur.”
Tolga Şardan’ın yazısını ilgili kısmı şöyle:
“15 Temmuz’dan çabucak sonra Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan FETÖ’nün sivil mahrem imamlarının mülki yönetim amirleriyle irtibatları, ortadan geçen altı yıla rağmen gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Tokat’ta başlayan ve devletin içinin neredeyse tamamının ele geçirildiğinin ortaya çıkarıldığı soruşturmalar zincirinde 500’e yakın vali, vali yardımcısı ve kaymakamın ismi geçiyor.
Kısaca özetlemek gerekirse; Tokat’ta başlayan soruşturma Ankara ve Samsun Cumhuriyet Başsavcılıkları’na devredildi.
Yüzlerce mülki yönetim amiri hakkında soruşturma açıldı, gözaltına alınanlar oldu. Tutuklanan kaymakamlar ile vali yardımcısı var.
Hatta itirafçı olanlar mevcut soruşturma belgelerinde.
Yanı sıra savcılık talimatıyla araştırma yapan emniyet üniteleri, bakanlıktaki mülki yönetimle karşı karşıya geldi.
Geçen martta Büyüteç’te bu mevzuyu da gündeme getirmiştim.
Yeri gelmişken, İçişleri Bakanlığı’nda mülki idareyi yöneten Bakan Yardımcısı Saygıdeğer İnce’nin vazifesinden ayrılmasındaki değerli etkenlerden birisi bu durum.
Bakan Soylu’nun tam hakimiyetindeki Emniyet’le bu bahiste yıldızı barışmayan İnce, devayı koltuğu bırakmakta buldu.
FETÖ’cü mülki yönetim amirleri soruşturması çerçevesinde dikkat çeken kıymetli bir detay ise; haklarında soruşturma başlatılanlar ortasında hükümetin çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu’da misyon yapan kayyım belediye liderlerinin bulunması.
İçişleri Bakanlığı’nın kayyım tercihlerinin ne kadar isabetli olduğu FETÖ soruşturmalarında ortaya çıkıyor.
Bu mevzuda evvelki yazılarda lisana getirmiştim, bir kere daha dikkat çekmekte yarar var.
İçişleri Bakanı Soylu’nun şahsen kendi imzasıyla kendi memleketi olan Of’a atadığı Kaymakam Memiş İnan da FETÖ soruşturmaları çerçevesinde evvel açığa alındı. Akabinde gözaltına alındı, sonrasında tutuklandı.
Of’ta misyona başladıktan yalnızca 10 gün sonra misyondan alındı!
Hakkındaki iddianame hazırlanan İnan, hala Ankara Adliyesi’nde yargılanıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen hafta yeniden FETÖ’nün mahrem imamlarıyla irtibatlı mülki yönetim amirlerine yönelik gözaltı talimatı verdi.
Polis, 42 kişilik listeye dönük yakalama süreçlerini başlattı.
Haklarında yakalama talimatı verilen kaymakam ve vali yardımcıları ortasında elbette kayyım belediye başkanlığı yapmış olanlar var tekrar.
Hatta o denli ki, 2016 – 2017 yıllarındaki kayyım belediye lideri olarak atanan kaymakamlar bir yana, 2020 ve 2021’de görevlendirilmiş olanlar var!
Bu demektir ki; FETÖ’cü kaymakam soruşturmalarının sürat kazandığı son iki yılda kayyım belediye lideri atanan kaymakamlar FETÖ’cü çıktı!
Mardin’in Nusaybin ilçesinin kaymakamı Emrullah Temizkan 2021’de, Bitlis’in Güroymak ilçesinin kaymakamı Muhammed Furkan Sancaktutar 2020’de vazifeli oldukları ilçelerin kayyım belediye başkanlarıydılar.
Kimi vakit “uçan kuştan haberinin olduğunu” anlatan, yalnızca muhalefet değil, kendi partisinden milletvekillerine bile elindeki bilgilerle aba altından sopa gösteren, canı istediğinde önünden geçen çabucak herkesin seceresini çıkarabileceğinin bildirilerini veren İçişleri Bakanı, vazifeye geldikten sonra imzaladığı kararnamelerle sonrasında FETÖ’yle irtibatları ortaya çıkarılan mülki yönetim amirlerini kayyım belediye lideri yaptı.
İlginç değil mi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın son dalgasındaki listede enteresan bir isim daha var:
Murteza Balcı. Balcı aslında mülki yönetim kökenli bir bürokrat. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Heyeti Başkanlığı’nda şimdi müfettişken Fahri Kasırga’nın Başbakanlık Müsteşarı olduğu devrin müsteşar yardımcısı oldu.
Sonrasında FETÖ’yle kontağı olduğu için devletten ihraç edildi. İhraç mülki yönetim amiri pozisyonundayken de geçen hafta gözaltına alındı.
Soruşturmalar şimdi tamamlanmadı.
Ortaya çıkarılan her yeni mahrem imamla birlikte yeni isimlerin varlığı tek tek tespit ediliyor.
Savcılıklar, art geriye evraklar hazırlıyorlar.
Önümüzdeki günlerde yeni bilgilerin ortaya çıkması mümkün.”