Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli Vilayet Başkanlığı seçimi dün gerçekleşti. Kongrede mevcut Vilayet Lideri Bülent Sarı ve Uğraş Çiftçi başkanlık için yarıştı.
Kongreye damgasını vuran olay ise, İzmit Belediye Lideri Fatma Kaplan Hürriyet’e kurultay delegesi listesinde yer verilmemesi oldu. Kocaeli Barış Gazetesi’nden Merve Dişli’nin haberine nazaran, bu kararla birlikte Hürriyet’in genel başkanlık yarışında oy kullanmasınin önüne geçildi.
Kongrede yine Vilayet Başkanlığına seçilen Bülent Sarı, Fatma Kaplan Hürriyet’e neden delege yazmadığını açıklayarak “Ben Belediye Liderini neden yazmamışım? Açtı mı telefonu da yazmadım açtı mı? Zeki (Karakadılar) hiç kırdım mı? Geri çevirdim mi? Liderlerim geçmiş periyot liderlerim hangi birinizi yalnız bıraktım ya ben babam hastanedeydi onun ölüsünü göremedim. Ben bir delege için anama avradıma eşime çocuğuma küfür yedim babamın mezarına da küfrettiler tekrar sustum tekrar sustum. Ben bu hareketi hiç hak etmedim” sözlerini kullandı.
“İKTİDAR İLE İŞ TUTANLAR…”
Sarı’nın kelamlarına toplumsal medya hesabından cevap veren Hürriyet, şu tabirleri kullandı:
“Bu güne kadar ne partililer ne de yöneticiler hakkında ne bir açıklamam oldu ne de kongrelerde konuştum. Daima partiye ziyan gelmesin diye hassas oldum. Milletvekilliği dönemimde de birebirdi, belediye başkanlığı dönemimde de birebir hassasiyete sahip oldum. Tüm sataşmalara, el altından yaptırılan haberlere, kara propagandaya karşın. Üstelik yemediğim hakaret ve iftira kalmadı yeniden de sustum. Lakin tek belediyeye ziyan gelsin diye uğraşan ne kadar çok insan varmış. Ne yazık ki bunların kimileri da iktidar ile iş tutanlar.
“ATIN PARTİDEN RAHATLAYIN”
Bir vilayet liderinin daima olarak tek belediyeye ve belediye liderine sataşması, haberler yaptırması hiç gerçek değil. Yolda gördüğünde yolunu değiştiren, cami avlusunda selam vermemek için yüzünü çeviren vilayet liderimizin aradım mazereti hiç gerçekçi değil. Benim kurultay delegesi olmak üzere bir isteğim olmadı. Yazmak isteyen müellif, yazmak istemeyen de mazeret aramaz. Bunun için aramaya gerek bile yoktur. Bunu bile yıpratma konusu haline getirmek çok yanlış. Beni atın partiden bari de rahatlayın. Ne diyeyim. Artık ya sabır…”
