Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’nın başşehri Berlin’de yapılan “NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı”na girişte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
‘TÜRKİYE’NİN TAVRININ SEBEBİ ÇOK NET’
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, Finlandiya ve İsveçli mevkidaşları ile bu akşam görüşeceklerini aktaran Çavuşoğlu, NATO üyeliği sıkıntısında “Türkiye’nin tavrının sebebinin pek net olduğunu” söyledi.
Çavuşoğlu, “NATO bir birlik, milletlerarası örgüt değil. NATO ismi üstünde müttefiklik. Bu ne gerektirir? Bu yalnızca güvenlik sıkıntısı değil, omuz omuza dayanışma gerektirir. Her alanda. Bilhassa güvenlik konusunda bir tehdit olduğu zaman” diye konuştu.
‘AÇIK KAPI SİYASETİNİ EN BAŞINDAN BERİ DESTEKLEDİK’
İsveç ve Finlandiya’nın PKK’ye dayanak verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bu da halkımızın hissiyatını olumsuz istikamette etkiliyor, gözümüzün önünde tüm ikazlarımıza karşın. Münasebetiyle müttefik olacak bir ülke açıkça PKK/YPG’ye, her gün bize saldıran askerlerimizi, polisimizi şehit eden sivillerimizi şehit eden terör örgütüne takviye vermemeleri gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin NATO’nun açık kapı siyasetini başından bu yana desteklediğini belirten Çavuşoğlu, geçmişte birçok NATO üyesinin, birtakım üyelerin üyeliklerin karşı oldukları devirde Türkiye’nin onların üyeliklerini desteklediğini hatırlattı.
‘MÜTTEFİKLERİMİZİN TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DESTEKLEMESİ KABUL EDİLEMEZ’
Çavuşoğlu, “Bu iki ülke PKK ve YPG’ye açık bir biçimde dayanak vermektedir. Bunlar terör örgütüdür. Bunlar, dün de dahil olmak üzere her gün hücumlar gerçekleştiriyor. Dün askerimiz şehit oldu. Bu kabul edilemez. Bizim müttefiklerimizin terör örgütlerini desteklemesi kabul edilemez” tabirlerini kullandı.
“Bizim savunma endüstrimize, bizim müttefiklerimizden ithal ettiğimiz eserlerde kısıtlamalar oldu. Bu sebeple Türk halkının büyük bir bölümü bu ülkelerin üyeliklerine karşı. Zira bunlar PKK ve YPG terör örgütlerini destekleyen ülkeler. Bizlerden bu ülkelerin üyeliklerinin önüne geçmemizi ve engellememizi istiyorlar. Biz NATO müttefiklerimizle ve bu ülkelerle bu mevzuları konuşmalıyız.” (HABER MERKEZİ)