Türk milletinin bağımsızlık destanı olan Kurtuluş Savaşı ile ilgili sinemalara merakım her vakit vardır. O yüzden vizyona giren Kurtuluş Savaşı bahisli sinemaları kaçırmamaya itina gösteririm.
Bir arkadaşın tavsiyesiyle bu biçim izlediğim son sinema Salman Kayabaşı’n direktörlüğünü yaptığı Kurtuluş Çizgisi sineması oldu. Kurtuluş Savaşı’ndaki en büyük kahramanların başında İstanbul ile Ankara ortasında bağlantısı sağlayan telgrafçılar yer alıyordu. Bu sinema de bunu anlatmaya çalışmış. Son yazacağımı baştan yazayım; bahis bakımından çok düzgün bir sinema çıkarılabilecekken, vasatın altı bir sinema yapılmış.
Devir sinemalarının çekimleri başka sinemalara nazaran daha zordur. O yüzden hem hazırlık kademesinde hem de çekimlerde çok titiz davranılması gerekiyor. Kurtuluş Sınırı’nı izlediğimizde ne hazırlık etabında ne de çekimlerde hiç ihtimam gösterilmediği çabucak fark ediliyor.
Bu sinemada o denli sahneler var ki, Cüneyt Arkın’ın Kara Murat sinemalarında birtakım sahnelerin bile daha gerçekçi olduğu kanaatine varırsınız. Sinemada oynayan baş bayan kahramanın İngiliz askerlerini döve döve mahpustan kaçması ise tek başına Bizans ordularını yenen Kara Murat ile yarışır.
MUSTAFA ŞENTOP BEĞENDİ Mİ
Sineması yapanlarının maksadının berbat olduğunu düşünmüyorum, fakat herkesin saldırdığı Kurtuluş Savaşı’yla ilgili bir sinemanın makus olmasını da açıkçası kaldıramıyorum. Sinemanın hiç çekilmemesi daha düzgün olurdu.
Sineması izledikten sonra sinemayla ilgili Google’de kısa bir araştırma yaptım. Sinema vizyona girmeden evvel TBMM’de birinci gösterimi yapılıyor. Başta TBMM Lideri Mustafa Şentop ve birtakım milletvekilleri sineması izliyor. Merak ediyorum Kurtuluş Savaşı’nın karargahın olan Gazi Meclis’in Lideri Mustafa Şentop bu sineması beğendi mi?
Saf Gök