Aynur Doğan’ın konserinin iptal edilmesi sonrasında gelişen linç teşebbüslerine Karar muharriri Akif Beki reaksiyon gösterdi.Erdoğan’ın, Ahmet Kaya’ya yönelik linç teşebbüslerine “Ulan hepiniz oradaydınız be!” kelamlarıyla verdiği yansıyı hatırlatan Beki, Aynur Doğan hakkında da birebir süreçlerin tekrarlandığını belirtti.
Ahmet Kaya’ya “Öcalan posteri önünde müzik söyledi” iftirasını atanların bugün de Aynur Doğan için emsal bir kampanya başlattığını yazan Beki, tahlil sürecine atıfta bulunarak “Aynur’un cürmü, Öcalan’dan mektupla selam getirip Diyarbakır’da ‘Megri Megri’ ağıdı okuyarak dinleyenleri ağlatmamak olmasın!” dedi.
Akif Beki’nin yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Yıllar sonra ortaya çıkan gerçek, şöyle duyurulmuştu:
‘Ahmet Kaya’yı Kürdistan haritası ve Öcalan resmi önünde müzik söylerken gösteren konserin kayıtları ortaya çıktı. Hürriyet’in, 5 yıl sonra “Ayıp Ettin Gözüm” manşetiyle duyurduğu konserde, Öcalan posteri yok, Ahmet Kaya o kelamları söylemiyor…’
Lakin artık çok geçti.
Ahmet Kaya, 2000’de ortamızdan ayrılmıştı. Söylemediği anlaşılan o kelamlar ve 1994’te vermediği o ‘PKK konseri’nden DGM’de yargılanıp ceza almış, burada barındırılmadığı için gittiği Paris’te ölmüştü.
10 Şubat 1999’da, Magazin Gazetecileri Derneği ödül merasiminde başlamıştı her şey. ‘Kürtçe müzik söyleyip, klip çekeceğini’ söyledikten sonra linç teşebbüsüne uğramıştı.
Başbakan Erdoğan, 2013 yılındaki küme toplantısında o utanç gecesinin sorumlularına şöyle çıkışacaktı:
‘Şimdi diyorlar ki “ben o sırada tuvaletteydim, dışarıdaydım”. Ulan hepiniz oradaydınız be. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar…’
Linç teşebbüsünde başı çeken Serdar Ortaç, nedametler getirdi, iktidardan kabul gördü, AK Parti savunucusu ve Erdoğan sevdalısı olarak hayatına devam ediyor.
Kabul gören görmeyen diğer özürler de dilendi.
Köprünün altından çok sular aktı.
Kürtçe müzik yasağını deldiği için kaçmaya birinci zorlananlardan Şivan Perwer, artık iktidarca Türkiye’ye davet edilir olmuştu.
Şivan, temelli dönmedi. Ama Diyarbakır’da, Erdoğan’la Barzani buluşmasında İbo’yla Kürtçe düet yaptı.
Unutulmaz düet, ‘Megri Megri’ kesimiyle hafızalara kazındı.
Yıllar yılları kovaladı, 2022’ye geldik. Evvelki gün Yeni Şafak, Kürtçe müzikleriyle Türkiye’ye mal olmuş bir sanatçıyı, Aynur Doğan’ı, Twitter’dan şöyle amaç gösteriyordu:
‘Derince Belediyesi, Aynur Doğan’ın 20 Mayıs’ta yapmayı planladığı konseri iptal etti.
Muhalif partiler, Doğan’ın Kürt olmasından ötürü konserin iptal edildiği algısını oluşturmaya çalıştı.
Kılıçdaroğlu da geçmişte Öcalan’ın posteri önünde konser veren Doğan’a sahip çıktı.’
İletinin altını çizmek için bir de görsel eklemişlerdi paylaşıma.
Ne demeye, konser iptalini neyle haklılaştırmaya çalıştıkları ortadaydı…
Yani ‘Kürt olmasından ve Kürtçe söylemesinden dolayı’ değil, ‘2011’de PKK konserine çıktığı için’ konseri iptal edildi. O denli mi!
Halbuki Ak Partili Derince Belediyesi bile Aynur’u terörle suçlayarak kendini savunmaya kalkmadı.
Aynur’un kabahati, Öcalan’dan mektupla selam getirip Diyarbakır’da “Megri Megri” ağıdı okuyarak dinleyenleri ağlatmamak olmasın!
Geçmişin acı bedellerinden ne dersler alınmış, ne dersler…
Yeni linç dolduruşlarına, yeni “hepiniz oradaydınız be” kalabalıklarının toplanmak istenmesine “hoş gelsin” mi diyeceğiz şimdi!”
(KAYNAK)