Misyondan alınan Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Gülşen Özer, tutuklu yargılandığı davanın duruşmasında tahliye edildi. Diyarbakır’da 16 Mart’ta konutuna yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra tutuklanan, vazifeden alınan Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Gülşen Özer hakkında “örgüt üyesi olmak” teziyle birleştirilen belgelerden oluşan davanın duruşması Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Avukatları Mehmet Emin Aktar, Serhat Karaşin ve Muhammed Serdar Özer’in hazır bulunduğu duruşmaya, Özer tutuklu bulunduğu Diyarbakır Bayan Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmayı, HDP Diyarbakır Vilayet Eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Gülistan Atasoy, vazifeden alınan Bismil Belediye Eşbaşkanı Orhan Ayaz ile Özer’in yakınları takip etti.
‘BUNLAR HATA OLUŞTURMAYAN FAALİYETLERDİR’
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına nazaran, dava ile birleştirilen evraka ait Kürtçe savunma yapan Özer, kendisinin Meclis’te kümesi bulunan resmi bir siyasi partinin çeşitli kademelerinde misyon alan biri olduğunu, suçlama konusu olan tüm aksiyon ve etkinliklere siyasi parti temsilcisi kimliğiyle katıldığını kaydetti. Suçlamaları kabul etmediğini lisana getiren Özer, yasadışı rastgele bir harekete katılmadığını belirterek, beraatini talep etti. Özer’in avukatı Mehmet Emin Aktar ise, iddianamede müvekkilinin 36 farklı aktifliğe katılmakla suçlandığını hatırlatarak, “Eksik yazmışlar. Müvekkilim 100’e yakın hareket ve aktifliğe katılmıştır. Bunlar hata oluşturmayan faaliyetlerdir” dedi.
‘TAZİYEYE, DÜĞÜNE GİTMİŞ… BUNLAR SUÇLAMA KONUSU YAPILMIŞ’
Salonda bulunan HDP Diyarbakır Vilayet Eşbaşkanlarını işaret eden Aktar, “Bu salonda, müvekkilimin vazife yaptığı siyasi partinin eşbaşkanları bulunuyor. Dışarda da polis, muhtemelen onları kamera kaydına almışlar. Yarın haklarında evrak hazırlandığında, Gülşen Özer’in duruşmasına katılmakla suçlanacaklar. Bu evrakta cürüm olduğunu öne sürülen fiiller de bunun üzere hazırlanmış şeylerdir. Kız istemeye gitmiş, taziyeye gitmiş, düğüne gitmiş, aileler ortası hasımlıkları sonlandırmaya gitmiş. Bunlar suçlama konusu yapılmış. Müvekkilim birçok aktifliğe katılmıştır. Bunların hepsini unvanı doğrultusunda yapmıştır. Müvekkilimin suçluluğuna ait kuvvetli kabahat kuşkusu yoktur. Beraat ve tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
Avukat Serdar Muhammet Özer, müvekkiline yönelik kelam konusu suçlamaların yargı siyasetinden kaynaklandığını, bu durumunda mevcut siyasi iklimle alakalı olduğunu söyleyerek, “Dosya kapsamında müvekkilin örgütsel faaliyetlere katıldığına dair rastgele bir görüntüleme yoktur. Haber bültenlerinden alınan birtakım değerlendirmeler vardır. 18 yıldır bu mesleği yürütmekteyim, bu türlü bir suçlama görmedim” dedi.
‘SORUŞTURMA, GERÇEKÇİ BİR TEMELDE YÜRÜTÜLMEMİŞTİR’
Avukat Serhat Karaşin ise, müvekkilinin siyasi parti çalışmaları kapsamına suçlama konusu yapılan hareketlere katıldığını, bunların kabahat olmadığına işaret ederek, “Bu kadar yasadışı aksiyon yapılmışsa emniyet güçlerinin müsaade etmesi gerçekçi değildir. Çok bilinen haber sitelerinden çıktılar alınarak, yasadışı örgüt mensubu olduğuna dair bir kanaat sunulmakta. Bunlar gerçekçi değildir. Bu soruşturma başından beri gerçekçi bir temelde yürütülmemiştir. Önyargı ile yürütülmüş bir soruşturmadır” tabirlerini kullandı.
Kısa bir ortanın akabinde mahkeme, Özer’in yurt dışı yasağı isimli önlem denetimi uygulanarak tahliyesine karar vererek, duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. (HABER MERKEZİ)