Seyahat Davası’nda 18 yıl mahpus cezası alan ve Bakırköy Bayan Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan belgeselci Mine Özerden’in babası Ahmet Yalkın Özerden (85) vefat etti.
Kızının tutuklanmasından bir ay sonra hayata veda eden 1937 doğumlu Özerden bir müddettir kanser tedavisi görüyordu.
“PROLETER ŞOFÖR”ÜN KISSASI
Yalkın Özerden 1960’lı yıllarda Almanya’ya emekçi olarak gitti. Eşi Halide Özerden de peşinden. Özerden çifti Almanya’da yaşıyordu, lakin gözleri kulakları Türkiye’deydi. Cumhuriyet ve Akşam gazetelerine abone olarak Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ediyorlardı. O ortada Türkiye’de TİP yükseliyordu. Özerden çifti Almanya’dan TİP’e üye oldular ve aidatlarını sistemli olarak gönderdiler. Almanya’da Ford fabrikasında çalışan Yalkın Özerden aldıkları bir minibüse eşyalarını doldurup, iki yaşındaki kızları Mine ile birlikte dönüş yoluna çıktılar.
Zafer Aydın, Detay Yayınları’ndan çıkan “İşçilerin Haziranı” kitabında Yalkın Özerden’in öyküsünü şöyle anlatıyordu:
“Türkiye’de otomobillere, “Aşkım”, “İlk göz ağrısı”, “Baba Yadigarı” üzere isimler vermek, verilen ismi otomobilin gerisine, önüne yazmak adettendi. Özerden çifti, Yugoslavya’dan geçerken önlerinde giden otobüsün ardındaki yazıya bakıp, birbirlerine gülümsediler, minibüslerine koyacakları ismi bulmuşlardı: “Proleter”
Yalkın Özerden, gerisine plastik harflerle “Proleter” yazdırdığı minibüsü ile Kadıköy-Pendik çizgisinde yolcu taşıma işinde çalışmaya başladı. Kıyamet de ondan sonra koptu. Sağ basın, minibüs durağındaki sağcı sürücüler, trafik polisleri her biri bir taraftan yazının sökülmesi için Yalkın Özerden’e baskı yaptılar. Hatta Vali Vefa Poyraz bile, Yalkın Özerden’i makamına çağırıp, yazıyı kaldırılmasını istedi. Ancak o baskılara boyun eğmedi ve yazıyı kaldırmadı. Fiilen ve gizlice yazıyı kopardıklarında ise her kezinde yine yazdırdı. Tekraren gözaltına alındı, tutuklandı. “Yazıyı sileceksin” diye Maltepe ve Pendik’te iki defa linç teşebbüsüne uğradı, lakin inat etti, silmedi. Dahası gündemde ne varsa onu da afiş yapıp, minibüsün üzerine ardına asarak, minibüsünü gezici propaganda aracına çevirdi. Örneğin, 1968 yılında NATO’nun kuruluş günü olan 4 Nisan’da arabasının gerisine, üzerinde “NATO’ya Hayır” yazan karton pankart astı. Bu nedenle tutuklandı ve Kartal Kamyon, Komyonet ve Minibüs Esnafı Derneği’nden ihraç edildi, çalışma karnesi ve araç tanıtım kartı elinden alındı.”