Kitabın tanıtımında şu tabirler yer aldı:
“İzmir Suikastı davasının affedilmiş sanıklarından Rauf Orbay’ın vatan hasreti 5 Temmuz 1935 günü sona erdi.
İstanbul’a ayak basan Rauf Orbay, 7 gün 24 saat takibe alındı.
Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Orbay’a “12 Numara” ismini verdi.
Evine gidip gelenler, onun gittiği yerler, yaptığı yürüyüşler tek tek not edildi. Kıyafet diktirdiği terzinin, dişlerini tedavi eden diş tabibinin ismi listeye alındı.
12 Numara, Devlet Arşivleri’nde yer alan, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı arşivinde yer alan dokümanların incelenmesi sonucu ortaya çıktı.
Raporlar, Cumhuriyet’in kurucu isimlerinden olan Rauf Orbay’ın adım adım izlendiğini gösteren sıra dışı ayrıntılarla da dolu…
“Rauf, 12 numara ile anılacaktır. Bundan sonra isminin yazılmayarak, numarasının bildirilmesi ve kendisiyle alâkalılar hakkındaki takip ve tarassutların çok zımnî ve kendilerine asla hissettirilmeksizin yapılmasını temin buyurulmasını özellikle rica ederim.” (Dâhiliye Vekili Şükrü Kaya tarafından İstanbul Valiliği’ne yazılan 15 Temmuz 1935 tarihli yazı)
“12 numarayı ziyaret edenlerin kimler olduğunun münasip ve zımnî bir surette tespiti lazımdır. Bunların, 12 numaralının meskenine ne gayeyle geldikleri de gizlice berkitilmelidir. Bütün takip ve tarassutların ve 12 numaralının ne de alâkadarlarının hiçbir şey hissetmemeleri de temeldir.
Sonunun bildirilmesini dilerim.” (Dâhiliye Vekâleti tarafından İstanbul Valiliği’ne yazılan 5 Ağustos 1935 tarihli yazı)
“… İsmi öğrenilemeyen, uzun uzunluklu, kurşuni renkte elbise ve şapka giyen 60 yaşlarında biri ile iki bayan refakatinde 30 yaşlarında kısa uzunluklu, şişman, esmer benizli başka bir adam olduğu halde 12 numaranın ziyaretine gelip gitmişlerdir. Öbür da göze çarpacak bir vaziyet yoktur.” (İstanbul Valiliği tarafından Dâhiliye Vekâleti’ne yazılan 3 Ağustos 1935 tarihli yazı)
3 Şubat 1936: Terziye ve Tünel civarında Perçinli Sokak Lacivert Han’da avukat Talat’a, dişçi Şevket’e, eniştesi Arif ’e, 152 sayılı Zeiss gözlükçü dükkânına gidip gelmiştir.
6 Mayıs 1936: Üsküdar Paşalimanı’nda oturan Deniz Binbaşı Şemsettin isimli kişi, Rauf ’un meskenini ziyaret etmiştir. Birebir gün Rauf, Maçka civarında yeğeni Aziz kaptanın konutuna gitmiştir. Bu konuta ilişkin 1415 sayılı lüks arabayla Beşiktaş civarında tenezzüh yapmıştır.
28 Temmuz 1936: Rauf ’un ziyaretine Esad Fuad gelmiştir. 20 dakika kaldıktan sonra birlikte 1459 sayılı taksi arabayla Emirgan’da Esad Fuad’ın kardeşi Hayrettin’in meskenine gitmişlerse de Hayrettin konutunda olmadığından deniz kenarındaki kahvede oturmuşlar, Emirgan sırtlarındaki korularda gezinti yapmışlardır. Bebek’e avdetlerinde Esad Fuad’ın meskeni önünde Rauf ayrılmıştır. Ziyaretine gelen olmamıştır.
27 Ağustos 1936: Bebek’te berber Jorj’da tıraş olmuştur. Mühendis Ragıp’ın konutuna gitmiştir. Öğlenden sonra yaya olarak Galata ve Eminönü yoluyla meyve halini gezmiş, Unkapanı köprü başına kadar gitmiştir. Buradan Zeyrek Caddesi’ni takiben Vefa’ya, oradan da Şehzadebaşı’na, Süleymaniye Camii avlusuna girip burada meşgul ustalarla tamirat hakkında görüşmüştür. Burada bir saat kadar kalmıştır. İsmetiye Caddesi, Fincancılar Yokuşu, Marpuçcular, Yeni Cami yolu ile köprüye ve vapurla Bebek’e, ikametgâhına dönmüştür. Ziyaretine kimse gelmemiştir.”