Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret kapsamında bulunduğu Libya’nın başşehri Trablus’ta Libya Dışişleri ve Milletlerarası İşbirliği Bakanı Necla Manguş ile ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ve Libya ortasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını belirten Çavuşoğlu, “Bugün inşallah gaz alanında da bir mutabakat muhtırasını imzalayarak dönmüş olacağız” dedi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre Türkiye’nin Libya halkına, kalıcı barış, huzur ve refahı bir an evvel tesis etmeleri için her türlü takviyesi vermeye hazır olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bunu tüm muhataplarımıza da vurguluyoruz. Libya’yla olan bağlarımız gücünü ortak tarihimizden komşuluk ve kardeşlik bağlarımızdan alıyor. Bugünkü görüşmelerimizde bağlarımızı daha da ileriye taşıma taahhüdümüzü karşılıklı olarak vurguladık. Bugün Necla Hanım’ın da söylediği üzere iki tane muahede imzaladık. Hidrokarbonlar ve protokol alanlarındaki mutabakat muhtıralarını imzaladık. Şu anda arkadaşlarımız üzerinde müzakere etmeye devam ediyorlar. Bugün inşallah gaz alanında da bir mutabakat muhtırasını imzalayarak dönmüş olacağız.”
Çavuşoğlu, halihazırda çok sayıda taslak doküman olduğunu ve bu evraklar üzerinde iki tarafın müzakereleri yapan bir biçimde sürdürdüğünü belirterek, “İlişkilerimizin türel tabanını güçlendirecek, iki ülke ortasındaki bağları güçlendirecek bu muahedeleri da bir sonraki Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulu toplantısında imzalamayı düşünüyoruz ve bunun da hazırlıklarını Necla Hanım’la birlikte yapacağız.” diye konuştu.
‘ÜÇÜNCÜ ÜLKELERİN, İKİ HÜKÜMRAN ÜLKENİN İMZALADIĞI MUTABAKATA MÜDAHALE ETMEYE HAKKI YOKTUR’
Yunanistan ve Fransa’nın Türkiye ile daha evvel imzalanan deniz yetki alanları mutabakat muhtırasına yönelik itirazlarda bulunduğunu belirten bir gazetecinin, “Türkiye ve Libya’nın bugün imzaladığı muhtıralara yönelik reaksiyonlar olabilecektir fakat bunun imzalanmasının ardında dünyanın içinden geçmekte olduğu güç krizi vardır diyebilir miyiz?” biçimindeki sorusunu yanıtlayan Çavuşoğlu, “Elbette dünyada güç krizi var lakin Türkiye olarak biz bugün güç arz güvenliği bakımından ıstırap çeken bir ülke değiliz” dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin izlediği akıllı siyasetler sayesinde güç konusunda bir transit ülke olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
“Özellikle Doğu Avrupa ve Balkanlar’daki ülkelere de bu manada yardım etmeye çalışıyoruz., hem elektrik hem de doğal gaz tedariki konusunda. Azerbaycan’da üretilen doğal gazın bu ülkelere ulaştırılması konusunda.
Fakat bugün geçmişte imzaladığımız mutabakatlar, bugünkü imzaladığımız mutabakatlar iki hükümran devlet ortasında Libya ve Türkiye ortasında kazan-kazan anlayışıyla imzalanan mutabakatlardır. Münasebetiyle üçüncü ülkelerin, iki hükümran ülkenin imzaladığı mutabakata müdahale etme hakkı yoktur. Onların ne düşündüğü değerli değil. Kıymetli olan, bizim imzaladığımız mutabakatlar iki ülke ve iki ülke halkına yararlı mı, yararlı değil mi? Biz buna bakarız. İmzaladığımıza nazaran de burada karşılıklı yarar görüyoruz, kazan-kazan anlayışıyla.
Biz her alanda Libya ile ilgilerimizi daha da geliştireceğiz. Libya’nın üçüncü ülkelerle alakalarını geliştirmesinden biz lakin memnuniyet duyarız. Libya’nın hükümran bir devlet olduğunu o ülkeler de unutmasınlar. Olumsuz manada Libya’nın içişlerine karışmayı bıraksınlar.”
‘İÇERİK, MUTABAKAT İMZALANDIKTAN SONRA AÇIKLANACAK’
Gaz alanında Türkiye ile Libya ortasında mutabakat muhtırasının unsurlarının neyi öngördüğüne ait soruya ait Çavuşoğlu, “Biraz evvel imzaladığımız hidrokarbon mutabakatı hem karada hem denizde ve yetki alanlarımızda kazan-kazan anlayışıyla Türk ile Libya firmalarının birlikte araştırma, sondaj üzere iş birliğine gitmesini hedefliyor.” dedi.
Çavuşoğlu, gaz muahedesinin güç bakanları ortasında müzakere edildiğini belirterek, imzalandıktan sonra içeriğinin açıklanacağını söyledi.
Deniz yetki alanları muahedesiyle ilgili yanlış anlaşılma ihtimalinin kelam konusu olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bu, iki hâkim ülke ortasında imzalanan bir mutabakattır. Bu muahede yürürlükte olan bir mutabakattır. Ayrıyeten hem Türkiye hem de Libya bu türlü bir muahedeyi imzaladığını BM’ye bildirmiştir. Biz kıta sahanlığımızın sonlarını da BM’ye kaydettirdik. Artık Libya’nın yapması gereken de kendi kıta sahanlığı ve deniz yetki alanlarını belirleyerek onu da BM’ye kaydettirmesidir.” dedi.
Çavuşoğlu, deniz yetki alanları muahedesinin hem Türkiye hem de Libya’nın çıkarlarını teminat altın alan bir muahede olduğunun altını çizerek, “Güzel olan, Libya’da geçmişte farklı durumlarda bulunduğumuz tüm kesitlerin de bu muahedeyi güçlü bir halde desteklemesidir.” tabirini kullandı. (HABER MERKEZİ)
