2 Ekim’de Ankara’daki ‘Casetta’ isimli barda sahne alan müzisyen Onur Şener, istek müzik yüzünden Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nda müfettişlik yapan Ali Gündüz ve İlker Karakaş ile TAİ’de mühendis olan Semih Soyalp’in vahşice darp etmesi sonucu hayatını kaybetti. 3 zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şener’in kız arkadaşı Pelin T., zanlıların ikisini sorgu odasında, birini de fotoğrafından teşhis etti.
TEK TARAFLI AYNADAN
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine nazaran, Cumhuriyet Savcısı Şahin Kaplan’ın talimatıyla mimar Pelin T.’ye canlı teşhis süreci yaptırıldı. Şüpheliler İlker Karakaş ve Semih Soyalp odaya alınarak misal şahıslar ortasına konuldu. Pelin T., dışarıya bakıldığında görünmeyen aynalı odanın dış kısmına alındı, şüphelileri teşhis etmesi istendi. Pelin T. elinde 1 numara bulunan kuşkulu Soyalp, 4 numara bulunan şahsın da Karakaş olduğunu belirtip “Kesin ve net teşhis ediyorum” dedi. Hastanede olması nedeniyle öteki kuşkulu Ali Gündüz için de ‘fotoğraf teşhis işlemi’ yaptırıldı. Öte yandan Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı da Gündüz ve Karakaş’ın vazifelerinden uzaklaştırıldığını açıkladı.
BEŞİ BİRDEN SALDIRDI
Pelin T.’nin görgü şahidi olarak verdiği Tabir ise o gece yaşanan vahşeti ayrıntılarıyla gözler önüne serdi: “O gece Onur programı bitirdikten sonra arkadaşlarıyla tekrar sahneye çıktı. Kendi ortamızda kutlama yapacaktık. Zanlıların olduğu küme müzik istedi, Onur da programın bittiğini, yerden ayrılmaları gerektiğini söyledi. Lakin 5 kişilik küme ısrar edince tartışma çıktı. İşçi ortaya girerek masadaki kümesi dışarı çıkardı. Biz gece sonunda yerden çıktığımızda kümenin beklediğini gördük. Saat 02.30 sıralarıydı. Tekrar tartıştılar, arbede çıktı, 5 şahıs da Onur’u darp etmeye başladı. Ben çabucak Onur’un yanına hakikat koştum. Küme içerisinde bulunan tahminen 30-35 yaşlarındaki beyaz tişörtlü erkek şahıs Onur’a çok fazla saldırdı. Bu yüzden ben, bu şahsa yöneldim. Şahıs, benim kolumu tuttu ve sıkmaya başladı, bir yandan da ‘Kadına el kalkmaz’ diyerek kolumu sıkmaya devam etti. Saçımı çekti, yanımdan uzaklaşmaya çalışırken tişörtünden tuttum ve beyaz tişörtü yırtıldı. Onur’un yerde yattığını gördüm. Başında bir bayan vardı. Onur’un boynuna hakikat bir bez kesimiyle bastırıyordu. Bu bayandan sonra Onur’un boynuna ben tampon yapmaya başladım. Gözleri açıktı fakat şuuru kapalıydı. Daima boynundan kan akıyordu. Çenesi kasılmaya başladı. Çenesini açıp lisanını kurtardım. Bir yandan da etraftaki insanlara ‘Yardım edin, ambulans çağırın’ diye bağırıyordum. Onur’un boynunda, başının ardında, ağzının kenarında kesikler vardı, kan akıyordu. Çok fazla kan kaybetmişti. Onur’a ve bana saldıran eşkal bilgilerini verdiğim 5 şahıstan davacı ve şikâyetçiyim.”
AİLENİN AVUKATI: ‘İFADELERDE ÇELİŞKİ VAR’
Onur Şener’in ailesinin avukatı Meltem Banko, dava süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu: “İfadelerde önemli çelişmeler kelam konusu. Tüm şahısların tutuklanmaları için gerekli çalışmaları başlattık. İsimli denetim altına alınan şahıslar kamu vicdanını yaralamıştır. Biz o şahısların da tutuklanması için elimizden geleni yapacağız. İlerleyen günlerde ayrıntılara ait açıklamalarda bulunacağız. ‘Ölürüm Türkiyem’ müziğinin istenmesi üzere ve onun çalınmaması üzere bir durum kelam konusu değil. Onur Şener milliyetçi, vatanını milletini seven, çok kıymetli bir arkadaşımızdı. Bu üzere olaylarda ölen insanların gerisinden çok berbat suçlamalar ortaya çıkabilir.”
ÖLÜM HABERİ KIZINA PEDAGOGLA VERİLECEK
Onur Şener’in 5.5 yaşındaki kızının şimdi durumdan haberinin olmadığını söyleyen avukat Meltem Banko, “Pedagog eşliğinde kızına Onur Şener’in öldüğünün bilgisi verilecek. Babasının hasta olduğu söylenmişti. O formda biliyordu” diye konuştu.
TEŞHİS BU TÜRLÜ YAPILIYOR
Bir emniyet yetkilisi, şahitlere kuşkulu teşhisinin nasıl yapıldığını şöyle anlattı: “Sorgu odasında tek taraflı ayna vardır. Şahit zanlıları görür. Fakat şüpheliler şahidi göremez. Zanlı ya da zanlıların ortasına polisler de serpiştirilir. Hepsine birer adet numara verilir. Şahit da bu şahıslar ortasından numarayı ya da numaraları söyleyerek teşhisini yapar. Şahit şayet zanlıyı yanlışsız teşhis edemiyorsa tanıklığı düşer.”
ANNE-BABASININ GÖZYAŞLARI DİNMİYOR: ONLAR İNSAN DEĞİL CANAVAR
Onur Şener’in Çankaya’daki meskeninde taziyeleri kabul eden ailesi yasta. Anne Leyla Pınar Şener, hatalıların en ağır cezayla yargılanmasını isteyerek, “Oğlumu benden koparıp aldılar. İnanamadım, hâlâ da inanamıyorum. Artık oğlum olmadan ne yapacağım? Torunum onsuz ne yapacak? Kızı çok küçüktü. Kızını çok seviyordu. Doyamadı evladına. Benim oğluma kıydılar canavarlar. İnsan değil, canavarlar. İnsan olan bunu yapamaz” diye gözyaşı döktü.
Baba Erhan Şener ise davanın sonuna kadar takipçi olacaklarını belirterek, “Çok acı bir olay. Tanımı mümkün olmayan bir acı. Nasıl söyleyebilirim ki sözler aciz kalır. Allah bu türlü bir acıyı kimseye vermesin. Onur dünya tatlısı bir insandı. Kime sorsanız tıpkı şeyi söyler. Herkesin yardımına koşardı. Herkesin sıkıntısını dinler ve ortak olurdu. En büyük cezayı almaları için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu son olsun. Bu tip olaylar artık son bulsun” dedi.
KÖPEKLERİ YOLUNU GÖZLÜYOR
Acılı anne Leyla Pınar Şener, “Onur doğayı, hayvanları çok severdi. 3 tane köpeği var. Onlar da perişanlar. Bu türlü bir şey görmedim. Hayvanlar geliyorlar, arıyorlar onu bulamayınca küsüp gidiyorlar” dedi.
