Meral Akşener, Niğde’nin Gölcük beldesinde esnafı ve vatandaşlarla bir ortaya gelerek meselelerini dinledi.
Konuşma yaptığı sırada bir çiftçinin kendisine uzattığı elektrik faturasını inceleyen Akşener, 60 bin TL geldiğini görünce şaşırdı. Akşener, “Bunu gördükten sonra konuşmanın manası yok” dedi.
Akşener, şunları söyledi:
“20 Ocak 2020’den beri vilayet il, dükkan dükkan geziyoruz. Gezme nedenimiz, Türkiye’nin yün yumakları ile hani kedilere atarlar ya kedilerin ayakları dolaşır, yün yumakları ile meşgul edilen siyasetin; kutuplaştırmaktan, insanları birbirine düşürmekten haz alanların atığı yün yumaklarını ortadan kaldırmak ve vatandaşın kederleri ile sıkıntılanıp, tahlil önerip, o tahliller üzerinden de bizi rekabet ettirmenizi sağlamak üzere yeni bir siyaset anlayışı üretmek üzere tam 2,5 yıldır geziyoruz.
“TAMAMINI BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ”
Sizi birbirinize düşürenlerin artık o oyunlarının, dümenlerinin sökmediği, seçmenin velinimet olduğu o yeni süreci, inşallah birlikte yeni bir siyaset anlayışını inşa ettik. Artık seçmen velinimet. Şuculuktan buculuktan ötürü oy verme isteği, birbirine düşman olma hali ortadan kalktı. Çocuğu açken, evladı 92 puanla tayin olamamışken, ayısı dayısı olan 58 puanla mülakattan tayin edilen gençlerin bulunduğu bir ülkenin varlığını görünce benim kardeşim anladı ki ağalar, ‘harala gürele’ deyip, sizi çırak çıkartıp kendi yandaşlarına paraları saçmışlar. 5-10 maaş alan danışmanlar varken senin çocuğun 4 yıllık, 2 yıllık üniversite mezunu olarak iş bulamıyorsa bu işte bir dümen var demektir. Bu dümen, bu harami nizamın inşa ettiği bir dümen. Bu dümeni de bu harami sistemi de birlikte yıkacağız. Helal oylarınızla demokrasi ile sandıkta bunların tamamını attaya birlikte göndereceğiz inşallah.
“YÜZDE 50 MAZOTLARINIZDA İNDİRİM YAPILABİLİRDİ”
İki tane sayı vereceğim; hangi dümenler sonucunda ne haldesiniz. 24 milyar lira, Türk Telekom’dan alındı, Hariri’nin cebine konuldu. Hariri, Sayın Erdoğan’ın aile dostu, ayıp olur onu üzmek, sizi üzdüler. 24 milyar lira, Hariri’nin cebine konuldu. Ankara’da bir Ankapark var, çarpışan arabaların çarpışamadığı bir park. Tam 801 milyon dolar harcanmış, Türk parasıyla 14 milyar lira. Topla ikisini, 38 milyar lira birilerinin cebine girmiş. Kimin cebinden çıkmış? Hepinizin cebinden çıkmış. 38 milyar lira ile ne yapılabilirdi? Nisan ayında atmadığınız gübre fiyatsız olarak verilebilirdi, yüzde 50 mazotlarınızda indirim yapılabilirdi, elektrikte indirim yapılabilirdi, sizi aracı, dağıtıcı şirketlerin elinden kurtarabilirdi, gençlerimize istihdam yaratılabilirdi.”
Bir çiftçi, Akşener’e seslenerek bir aylık elektrik faturasını gösterdi. fatura bedelinin 60 bin 264 lira olduğunu gören Akşener, şaşkınlığını gizleyemedi ve konuşmasına şöyle devam etti:
“BUNU GÖRDÜKTEN SONRA…”
“Ooo 60 bin 264 lira. Ya arkadaş, bunu gördükten sonra konuşmanın manası yok. Nasıl ödeyeceksin kardeş? Buğdayın tümü yetmez ona. Bir ayda 60 bin. Fakat 38 milyar lira gitti. Senin cebinden gitti, onun cebinden gitti, hepimizin cebinden gitti. Elbette haram zıkkım olsun ancak artık buna ‘dur’ deme vakti geldi de geçti bile. Bundan sonra ‘kaşının altında gözün niçin var’ diyene, ‘hadi oradan’ diyeceksiniz. O 5-10 maaş alan danışmanlar, yan gelip yatan danışmanlar, saraylarda oturanlar, 60 bin lira bir ayda elektrik parası gelen bir çiftçi, ‘Bütün buğdayım buna yetmez’ diyen çiftçi. Üç ayda 180 bin lira ödeyeceksiniz. İşte kelamın bitti yer. O 38 milyar lira ile bunlar olmayabilirdi fakat buna karşılık bir Haririler, iki de müteahhit cebini doldurdu gitti, başkalarını saymıyorum bile. İşte bunda sonra bu harami sistemi yıkmak için kesinlikle herkes gidip oy kullanacak ve bu gidişata ‘dur’ diyecek. Bu harami tertibi bir arada yıkacağız ve en değerlisi diyeceksiniz ki muhteremlere, ‘Bize üstten bakamazsınız, ayağımıza geleceksiniz, karşımızda resmi tanzim duracaksınız. Biz, sizi tartacağız. Ben asılım, büyük Türk milletiyim, sen yedeksin’. Seçmenin velinimet olduğu gün elbette ki bu harami sistem ortadan kalkacaktır. Yazık ya. Çiftinin, emeklinin, gencin gözyaşı ve cepleri dolduran haramiler. Haram olsun, zıkkım olsun.”