ANKARA- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan maliyetler nedeniyle güç durumda olan fırıncı esnafını ziyaret etti.
Un ve maya fiyatlarına gelen yüksek artırımlar sebebiyle büyük düşünce yaşadıklarını tabir eden fırıncı esnafı İsmail Varol, kasabada 3 liraya sattığı ekmekten kar edemediğini söyledi, “Vatandaş ne yapsın 10 liraya beş ekmek alırken bugün 10 liraya 3 ekmek alıp, boğazından kısıyor” diye konuştu.
‘250 LİRALIK MAYA, EKMEK ARTIRIMINDAN SONRA 350 LİRAYA ÇIKTI’
2019-2020 yıllarında bir kamyon un aldıkları parayla bugün fakat 50 çuval un alabildiklerini hatırlatan Varol, buğday taban fiyatı belirlenirken Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) teşvik uygulamasının un fiyatlarında artışa neden olduğuna işaret ederek, “Un fiyatları çok arttı. Buğday taban fiyatındaki artış, un fiyatlarına büyük artırım olarak yansıdı. 480 lira ila 520 lira ortasında 50 kg un fiyatları değişiyor” dedi.
220 gramı 2 liradan satılan ekmeğin 200 gramının 3 buçuk liradan satılmaya başlandığı, ekmeğe artırım geldiği gün mayaya da artırım geldiğine işaret eden Varol, “Fabrikalar daha artırımlı ekmeği satamadan una artırım yapıyor, çabucak mayaya da artırım geliyor. 250 lira olan maya, ekmeğe artırım gelince 350 liraya çıktı” tabirlerine yer verdi. Tüm bu aksiliklerin yanında eklektiğe gelen artırımların da kendilerini zorladığına dikkat çeken Varol, “En birçok 200 lira ödediğim elektrik faturası son aylarda 500-600 lira ortasında geliyor” diye konuştu.
‘BİR DEVA BULUNSUN’
Maliyet artışlarının ekmek fiyatlarında artırıma neden olduğuna vurgu yapan Varol, “10 liraya 3 ekmek alınıyor. İsterim ki 10 liraya 5 ekmek alınsın, vatandaş 2 liradan ekmek alsın. Lakin un fiyatları da 200-250 lira olsun. Un fiyatları durmuyor, daima artıyor. Un fiyatlarına bir deva bulunsun” dedi.
‘EKONOMİK BUHRAN VATANDAŞI KEMER SIKMADAN BOĞAZ KISMA EVRESİNE GETİRDİ’
CHP’li Ömer Fethi Gürer de günümüz ekonomik şartlarında zenginlerin daha güçlü, yoksulların daha yoksul olduğunu söz ederek şunları söyledi:
“Maliyet yüzde 100 artarken, ekmek fiyatlarına yüzde 30-40 artırım doğal olarak dar gelirli yurttaşlarımın boğazından kısmasına neden oldu. Ekonomik buhran, vatandaşı kemer sıkmadan boğaz kısma evresine getirdi. Daima artan girdiler hem fırıncı esnafını sıkıntı durumda bırakıyor hem de tüketicinin değerliye ekmek almasına neden oluyor. Vatandaş sofrasında ekmeğini kısar duruma düşürüldü. Askıda ekmek uygulaması kentlerde yaygın lakin kırsalda bu uygulama kentlere kıyasla yok denecek kadar az. Her geçen gün ekmeğinden kısan sayısı artıyor” dedi.
‘BUĞDAY ÜRETİCİLERİ DESTEKLENMELİ’
Fırıncı esnafının “Ekmek ucuz olsun ancak un da değerliye satılmasın” halindeki teklifine de dikkat çeken Gürer, “Unun değerliye satılmaması için buğday üretiminin artması, üretim maliyetini de aşağı çekilmesi gerekiyor. Bunun içinde üreticinin desteklenmesi koşul. Buğdayda kendi kendimize kâfi ve girdi maliyetlerini düşürürsek ekmeğe ulaşım kolaylaşır. Aksi takdirde fiyat artışları sürer ve her artırım sofrada eksilen lokma olarak yoksulluğu yaygınlaştırır” tabirlerini kullandı. (DUVAR)