Zorlu PSM’de iki gün sahnelenen şov için 45 dansçı ve bir opera sanatkarıyla 83 kişilik grup Türkiye’ye geldi. Takıma Türkiye’den 2 çocuk dansçı ile 8 yardımcı oyuncu katıldı.
Rus müellif Lev Tolstoy’un birebir isimli romanından Christian Spuck’ın baleye uyarladığı yapıtın müzikleri, Sergei Rachmaninov, Witold Lutoslawski, Sulkhan Tsintsadze ve Josef Bardanashvili’nin imzasını taşıyor.
– “Zorlu’nun sahnesi Zürih Balesi sahnesinden daha büyük”
Eserde Anna Karenina’yı canlandıran başdansçı Katja Wünsche, gösterimin akabinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, birinci performansından tam olarak mutlu kalmadığını belirterek, “Çok fazla seyircinin önünde, art planda misyon yapan bu şahane takımla burada, bu büyük sahnede olmaktan çok büyük keyif aldım. Bu nitekim olağanüstüydü.” dedi.
Wünsche, Zürih’teki sahnenin daha küçük olduğunu bu nedenle Güçlü PSM’nin sahnesinin büyüklüğünden çok etkilendiğini lisana getirerek, “Daha büyük bir sahnede dans etmek, hoş bir tecrübeydi.” sözlerini kullandı.
Sahnede 70 kişilik bir grubun misyon yaptığını lisana getiren başarılı dansçı, kostüm, makyaj ve ofis çalışanlarıyla sayının arttığını kaydetti.
Başbalerin Wünsche, sahnede dikkati çeken şık ve dikkat alımlı kostümlere ait ise “Kostüm dizayncıları ve koreograf birlikte çok yakın çalışıyor. Daha sonra hangi tarz, hangi gereç, hangi renk olacağına karar verirler ve sonra örnekler hazırlayıp, denemeler yapıyorlar ve üzerimizde nasıl durduğuna bakıyorlar.”
– “Anna’yı canlandırmak benim için çok güzel”
Canlandırdığı Anna Karenina karakterine de değinen sanatçı, “Anna’yı canlandırmak benim için çok hoş ve doğal hissettiriyor. Sıkıntı olanı çok daha rahat canlandırdığımı düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
Katja Wünsche, yapıtı son birkaç yıldır sahnelediklerini kelamlarına ekleyerek, “Gösterimin yapıldığı güne kadar, 3 hafta boyunca çalıştık. Haftada 6 gün, sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar çalışıyoruz. Bütün bunların yanında bir de sahneye çıktığımız günler var.” dedi.
Zürih Balesi’nin çeşitli kuralları olduğuna dikkati çeken başbalerin, “Kaç saat çalışacağımız, ne kadar mühlet mola alacağımız, performanslar ortasındaki ortaların ne kadar olması gerektiği kurallarla belli.” diye konuştu.
Sanatçı, İstanbul’a tatil için daha evvel de geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
“O vakitten kalma çok yeterli anılarım oldu. Tarihi Yarımada tarafında kalmıştım ve Ayasofya’ya gitmiştim. Saray ve o çevreyi gezdim. Çok hoştu. Çok uygun vakit geçirmiştim. Bu defa şimdi vaktim olmadı çıkıp gezmeye. Tahminen yarın imkan olur. Lakin şunu söyleyebilirim ki çok yeterli anılarla buraya döndüm. Yeniden çok yeterli vakit geçiriyorum. Beşerler nitekim çok dost canlısı, açık, yardımsever ve çok yeterliler.”
– Aktifliğin tüm biletleri kısa müddette satıldı
Eser, İKSV ve Şiddetli PSM iş birliğinde, dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketi Palo Alto Networks’ün özel şov sponsorluğunda İstanbul izleyicisiyle buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının takviye verdiği şova, Türk Hava Yolları da hava yolu partneri olarak katkı sağladı.
Gösterişli kostümleri, çağdaş sahne tasarımı, çoğunlukla neoklasik dansa dayalı koreografisi ile izleyicileri etkileyen şov kapalı gişe oynadı. (AA)